Gıda Yolu İle Alınan Toksinler
Ağır Metaller, toksinler gibi zararlı maddeler vücudumuza hem fiziksel hem de zihinsel yönden yük oluşturarak zarar vermekte ve hastalıklara sebep olmaktadır. Bu maddeler, çevresel faktörlerden dolayı vücuda alınabildiği gibi beslenme kaynaklı da vücuda alınabilmektedirler. Gıda ambalajları, katkı maddeleri, yanlış depolama ve saklama yöntemleri, pişirme kapları ya da paketli ürünler aracılığı ile toksinler bize ulaşabilirler.
- ALİMİNYUM : Pişirme kapları, folyolar, içme suları, gıda katkı maddeleri , konserve edilmiş asidik yiyecekler, işlenmiş peynirler.
- ARSENİK : Balıklar, içme suları, endüstriyel et ürünleri , deniz ürünleri.
- KADMİYUM : Böbrek, karaciğer, tavuk gibi et ürünleri, kadmiyumlu topraklarda yetişen bazı meyve ve sebzeler.
- CİVA : Büyük balıklar.
- NİKEL : Kakao , margarin, yemek pişirme kapları, endüstriyel alanların yakınında üretilmiş gıda ürünler.
Gıdalardaki Plastikler : Plastik Tanımlama Kodlarına Dikkat!
Polietilen (PET), düşük ve yüksek yoğunluklu polietilen, polivinilklorür, polipropilen(tupperway), polistiren, akrilik dahil diğer plastikler, polivinilklorür (PVC) gibi gıdaların içinde bulunan birçok madde vücudumuzda toksifikasyona neden olmaktadır.
- Gıda etiketlerinde bulunan plastik tanımlama kodlarında üçgen içerisinde 3,6 ve 7 var ise kullanılmamalıdır.
Polietilen (PET) : En fazla su, alkolsüz içecekler ve yağların ambalajlanmasında kullanılan maddedir. Plastikler arasında en zararsız olandır ancak tekrar tekrar kullanıldığında sağlığı olumsuz etkileyen kimyasalların oluşumuna sebep olmaktadır.
Yüksek Yoğunluklu Polietilen (HDPE) : Süt, deterjan ve plastik torbaların yapımında kullanılır. Suya kimyasal geçişine sebep olmadığı için su ve diğer içecekleri ambalajlamak için idealdir.
PVC : Polivenil Klorid kimyasal maddesi bulunduğundan sağlığa zararlıdır ve ambalajlamaya uygun değildir.
Düşük Yoğunluklu Polietilen (LDPE) : Ambalajın az yoğunlukta polietilen içerdiğini simgeler. Suya karışan kimyasal içermese de gıdalara kimyasal karışmasına sebep olabileceğinden bu ibareli ambalajlardaki gıdalar tüketilmemelidir.
Polipropilen (PP) : En güvenilir plastik maddesidir. Gıdaların saklanmasında kullanılır ancak uzun süre kullanılması sakıncalıdır.
Polistiren (PS) : Tek kullanımlık çatal, bıçak ve bardaklarda, et ve peynir ambalajlarında, bazı yoğurt kaplarında bulunmaktadır. Bu kaplarda kanserojen madde olan vinilbenzen (stiren) bulunmaktadır. Gıda ambalajında üçgen içerisinde 6 olması Polistiren varlığını ifade etmektedir.
Bisfenol–A (BPA) : Damacana su şişeleri ve biberonlarda bulunmaktadır. Anne karnından fetüse geçebilen tehlikeli bir kanserojendir. Gıda ambalajında üçgen içerisinde 7 olması BPA varlığını ifade etmektedir.
Pişirme Kaplarındaki Zararlı Maddeler
- Teflon : Teflonun içeriğindeki Perfluorooctanoicacid (PFOA) maddesi kanserojen etkilerinin yanı sıra, hormon düzenimiz üzerinde de olumsuz etkileri vardır.
- Demir Döküm: Pek çok diğer metalde olduğu gibi demir de içinde pişirilen yiyeceğe geçme özelliği gösterir. Özellikle, demir kap içinde pişirilen yiyeceğin asitli olması yemeğe demir geçişini arttırır. Demirin vücutta birikimi oldukça zor olduğundan bu geçişin toksik bir etki yaratmada önemli bir rol oynamayacağı aksine, demiri düşük diyetle beslenen kişilerde bu yolla geçen demirin olumlu bir katkı yapacağı ileri sürülmektedir.
- Pazlanmaz Çelik: Paslanmaz çelik kaplar içinde uzun süre asitli bir yiyecek bırakılırsa korozyon olur. Çift tabanlılar tercih edilmelidir. Paslanmaz çelik tencere içinde yemek pişirme son derece düşük ısıda yapılmalı ve ovularak temizlenmemelidir.
- Toprak Kaplar: Toprak kapların yüzeyinde çatlama oluşursa buralarda mikroorganizma barınabilir. Kabın kullanıldıktan sonra iyice yıkanması ve çok iyi kurulanması gerekir. Toprak kapların yüzeyine yapılan sırlardan yiyeceğe, kurşun, kadmiyum gibi zararlı maddeler geçebilir. Bu nedenle bu kapların besin saklamada kullanılmaması daha doğru olur.
- Cam: Cam gözeneksizdir ve asit ve alkaliden etkilenmez. Bu bakımdan pişirme ve saklama kabı olarak uygundur.
- Porselen: Porselen ürünlerin üzerinde çiçek ve benzeri dekorlar var. Bunlar boyalardır ve kurşun kadmiyum içerir. Daha beyaz olanlar ve iyi kalite olanlar tercih edilmelidir.
- Emaye: Emaye yıpranmadığı sürece sağlık yönünden bir sakıncası olmaz. Saklama kabı olarak da kullanılabilir.
Gıda Yolu ile Gelen Zehir: Aflatoksin Nedir?
Aflatoksin, Aspergillus flavus ve Aspergillus parasiticus mantarları tarafından üretilen zehirli ve kanserojen maddelerdir. Özellikle badem, fındık, yer fıstığı, antep fıstığı gibi kuruyemişlerde; pirinç, buğday, arpa gibi tahıllarda; kırmızı biberde, mısırda ve kuru meyvelerde bulunabilmektedir. Aflatoksin bu gıdaların yüksek sıcaklıklarda pişirilmesiyle uzaklaştırılamaz ancak oluşması önlenebilir. Gıdaların nemli, ışık alan alanlarda değil doğru saklama koşullarına uygun olarak saklanması gereklidir.
Toksin Alımını Azaltmanın İpuçları
- Etiket okumak gıdalar ile birlikte toksin alımını önlemenin en etkili yoludur. Satın alınacak her türlü ürünün ambalajı mutlaka yorumlanmalıdır.
- En fazla kullanılan gıda ilaçlarından pestisitler yağda yoğunlaştığı için yağlı hayvansal besinler seçerken yağsız kısmın seçilmesi daha sağlıklıdır.
- Fabrikada üretilen market ürünleri yerine, organik olarak yetiştirilen hayvansal ürünler satın alınmalıdır.
- Sebze ve meyveleri karbonatlı veya sirkeli suda 15 dk beklettikten sonra kabukları soyularak tüketilmelidir.
- Gıdalar uygun saklama koşullarına göre muhafaza edilmelidir.
- Yemekler doğru pişirme yöntemlerine göre hazırlanmalıdır. Kızartma, fırınlama, ızgara yerine haşlama, suda ve buharda pişirme yöntemleri tercih edilmelidir. Yemeklere asit ilavesi (limon,sirke gibi) zararlı bileşiklerin oluşumunu engellemektedir. Çünkü meyve ve sebzelerin doğal yapısında bulunan fenolik bileşikler glikasyon (zararlı bileşik) oluşumunu inhibe etmektedir. Yeşil çay (Epigallokateşin gallat) ve soğan da (Quersetin) glikasyon reaksiyonlarını inhibe etmektedir.